DEĞERLİ HEMŞERİLERİMİZ,
Çınardere Sitesi olarak, kıymetli hemşerilerimizi yılda bir veya iki defa bir araya getirmek için toplantılar ve etkinlikler tertip etmekteyiz. Bu etkinlikleri bir gayesi de kardeşlerimiz,dostlarımız ,köylülerimiz ve hemşerilerimiz ile irtibatımızı koparmamak,dostlarımızı,akrabalarımızı ve hısımlarımızı birbirine yaklaştırmak,kaynaştırmak,aile ve hemşerilik ve komşuluk ilişkilerinde unutulmaya yüz tutmuş ,irtibatların koptuğu bu zamanda olumsuzlukları bertaraf etmek,tanımakta zorluk çeken hemşerilerimizi tanıştırmak,yakınlaştırmak ,birleştirmek ve de kaybolan ve irtibatı kesilen dostlarımızı,kardeşlerimizi ve hemşehrilerimizi bulmak ve buluşturmak için üstümüze aldığımız bu anlamlı ve zor görevi Site Yönetimi olarak sizlere daha önce duyurmuştuk.
Yıllar önce Cınardere köyünden her ne sebeple olursa olsun,ayrılmak mecburiyetinde kalan büyüklerimiz,daha sonra geriye, yani köyümüze dönmediğinden veya dönemediğinden gerek komşularını ,gerek hemşerilerini ve en önemlisi de aile bağlarını,akrabalıklarını kesmişler ve birbirlerini yıllarca görmemişlerdir.Bu olay ve hadiseler sadece Çınardere köyü için geçerli olmadığı ve bir çok köy,belde ve şehirlerde aynı kopukluklar,ayrılıklar olmuş ve olmaya devam etmektedir.
Çok kıymetli hemşerilerimiz,
Şimdi sizlere son yaptığımız Çınardere Köyünün 156.Kuruluş Yıldönümü kutlama etkinliğinde ibretle okuyacağınız bir tanışmayı,buluşmayı ve hasreti sizlere anlatmaya çalışacağım.Böyle olaylara ve mutlu sonlara daha önce defalarca şahit oldum,aracılık yaptım beraber yaşadım, şahit ve vesile olduğum için bugünde aynı duyguları yaşadım, çok mutlu ve bahtiyar oldum.Şimdi sizlere dikkat çekici ve o kadar da ders olacak bir buluşmaya aracılık yaptığımız ve 35-40 yıldan beri birbirlerini görmemiş,varlığından haberi dahi olmamış veya hatırlamamış iki amca çocuğunun buluşmasını anlatacağım.Ancak benim için son derece önemli olan bu hadisenin her zaman ve her yerde var olduğunu bilmekteyiz.Akrabaların,komşuların,hemşerilerin birbirlerini yıllarca görmedikleri,aramadıkları ,merak dahi etmedikleri birçok dostum,arkadaşım ve komşularımız var olduğu,görmekteyiz ve duymaktayız.
Anlatacağım bu hadiseyi belki bazı dostlarımıza örnek ve misal teşkil eder ve sonucunda da fayda sağlanmış olur.Uzun yıllar sebebi ne olursa olsun birbirlerini görmeyen,birbirlerinin varlığından dahi haberi olamayan,bu ayrılığı araştırmayan veya merak etmeyen dostlarımıza umarım bir fikir verir.
Bu arada yeri gelmişken itiraf etmeliyim ki, Çınardere köyünün değerli dostları ve bu satırları okuma zahmetinde bulunan tüm hemşerilerimizin haricinde eş,dost,arkadaş ve kardeşlerimizin dikkatini çekmek istiyorum.Çünkü anlatacağım 35-40 yıllık bu buluşma,tanışma ve kavuşma ,hemşerilerimizin ve tüm kardeşlerimizin hayatlarında yaşadıkları veya yaşayacakları çok önemli ve dikkat çekilecek bir örnek olacaktır.
Bahsedeceğim bu hadise hemşerilerimiz arasında geçen tatlı bir buluşma ve tanışma olmasına rağmen tüm dostlarımızın aile veya arkadaş çevresinde yaşanmış veya yaşanan bir gerçektir.
Konumuza giren kahramanımızı 4 yıldan beri Çınardere köyünün İstanbul da yaptığı toplantılarına davet etmekteyim.Babası öğretmen Ahmet ve amcası öğretmen Mehmet ile ilgili bilgi ve görüntü hafızamda küçücük bir hatıra olarak 60 yıl öncesinden kalmıştı.Konumuza dahil olan kardeşimiz Fikret Engindir.Babası 1946 yılında Balıkesir-Savaştepe Öğretmen Okulundan mezun olan Çınardere köyünün ilk Öğretmenlerinden Rahmetli Ahmet Engin dir.Bundan 60 yıl önce hayal meyal hatırladığım öğretmenimizdi.Ve daha sonra 1957 yılından beri yani ( 60 yıl ) kendisini bir daha hiç görmemiştim.Ancak yıllar geçtikçe Rahmetli Ahmet Engin öğretmenimizi ve diğerlerini ve de hiç görmediğimiz büyüklerimizin çocuklarını,yakınlarını görmek,onları diğer eş dost akrabaları ile tanıştırmak için Çınardere Site Yönetimi olarak bir araya getirmeye onları bulmaya ve tanıştırmaya karar verdik.
İşte böyle kaybolan ve varlığından haberimiz olmayan kardeşlerimizden Fikret Engin’i de 4 yıl önce buldum.Bu arada kendisini bugüne kadar hiç görmediğim halde, nerede yaşadığını, ve ne iş yaptığını bilmediğime rağmen telefonunu bir vesile ile buldum ve kendisini aradım.Dört yıldan beri her toplantımıza davet ettim.Ancak her nedense gelmedi veya gelemedi.Fakat bu yıl (2016) Çınardere Köyünün 156.Kuruluş Yıldönümü etkinliği için tekrar ve ısrarla davet ettim.Davetime icabet etmeyi zorda olsa kabul ettirdim.
Çınardere Köyünün 156.Kuruluş yıldönümü etkinliğine eşi ile beraber geldiğinde ne eşini ne de kendisini tanımadım.Toplantı boyunca uzun uzun konuştuk,tanıştık ve hepimiz birbirimizden hoşnut ve memnun kaldık.Toplantı bitti,ayrılık geldi.Kendisini ve eşini kapıda uğurlarken eşi Emine’nin kızlık soyadının Ülger olduğunu ve babasının adının da İsa Ülger olduğunu o gün kendisinden öğrenmiştim.Bunun üzerine kendisine , bak karşı masada oturan kişi Mehmet Ülger.Senin ailen ile bir bağlantısı olabilir dedim.Emine kardeşimize Mehmet Ülger’i ve kardeşlerini anlattım . Yine de Mehmet Ülger’i tanıyamadı.Ancak babası İsa Ülger’in kardeşi Musa Ülger’in oğlu olan Mehmet Ülger amcasının oğlu olduğunu belirttim.Yine tanıyamadı.Bunun üzerine Mehmet Ülger kardeşimizi yanımıza davet ettim.Ve kendisine bazı sorular sordum.
-Mehmet ! senin amcan İsa Ülger mi ?
-Evet.
-Babanın başka kardeşleri var mı ?
-Evet var.Sabriye-İsa-Hatice.
-Peki ! İsa amcanın çocukları kimler.
-Kadir,İsmail,galiba bir de Hanife.
-Peki başka ..Kız çocuğu yok mu !
-Hatırlamıyorum.Zaten diğerlerini ile de hiç görüşmedim.Belki de görmedim.Amcam İsa çok uzun yıllar önce köyden ayrılmışlardı.Hiç görüşmedik.
-Peki başka çocuğu yok mu.Hatırlamaya çalış.
-Hatırlamıyorum.
Aslında yanımda sessizce duran ve hayret ederek konuşmamızı dinleyen Fikret Engin’in eşi Emine’yi göstererek.
-İşte tanımadığın ve hiç görmediğin amcan İsa Ülger’in kızı Emine Ülger. Diye tanştırdım.
Her ikisi de birbirlerine baktılar,baktılar ve tanımıyoruz birbirimizi dediler.Daha sonra konuşmalar,soru ve cevaplar bir biri ardına geldi.Birbirlerini anlamaya ve tanımaya başladılar..Samimiyet derinleşti.Konuşmaların sonucunda telefon numaraları alındı,verildi.Ve ikisi de son derece mutlu ve huzurlu oldular.Varlıklarından haberdar olmayan iki amca çocuğunun buluşması,tanışması mutlu son ile bitti.Bu tanışmaya ve tanıştırmaya vesile olduğumuz için bizde en az onlar kadar mesut ve memnun olduk.Tabii ki bende bu arada 40-45 yıldan beri tanımadığım,görmediğim karı koca Engin çiftlerini bulmak ve tanıştırmakla ve de tanımakla huzurlu ve mutlu oldum.İki kardeşin çocuklarının bu buluşması ile kardeş kardeşe kavuşmuş oldular.
Bu arada yeri gelmişken ifade etmeden geçemeyeceğim.Böyle toplantıların fayda ve önemine gelince . ! Birçok hemşerimiz,kardeşimiz,akrabamız,eş ve dostumuz bu güzel ve anlamlı olaylara umarım hayatlarında birçok defa karşılaşmışlar ve yaşamışlardır.
Yukarıda vesile olduğumuz bu mutlu olay için, dini açıdan bir örnek vermek gerekirse,
“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabâsını kollayıp gözetsin!” (Buhârî,
Bundan daha güzeli de, sıla-i rahimin insanı Allah Teâlâ’nın muhabbetine eriştirmesidir. Bir kudsî hadîste Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“…Akrabâ ve dostlarıyla irtibâtını kesmeyenlere ve Ben’im için ziyâretleşenlere Ben’im de muhabbetim hak olmuştur.” (Ahmed, V, 229)
Bunun aksine, akrabaları ile bağını keserek, onlarla ilgilenmeyen kişiler için de pek çok ilâhî ıkaz ve tehditler varid olmuştur.
Değerli dostlarımız,
Burada kısaca ifadelerle anlatmak ve tüm sevdiklerimin dikkatini çekmek istediğim asıl konuya gelince;
İşte Çınardere Site Yönetimi olarak ,tüm eş,dost,arkadaşlarımızın ve hemşerilerimizin tanışmaları,birleşmeleri,kardeşlik bağlarının gelişmelerini tanzim etmek ,birbirleri ile Sıla-ı Rahim yapmalarına yardımcı olmaktır.Bu görevi başarabilmek bizleri Site Yönetimi olarak mesut ve mutlu etmektedir.Bu şuur ile tüm dostlarımızı böyle toplantı ve etkinlikle ilgili meclislere gelmelerini ve kardeşlik bağlarını pekiştirmelerini dileriz.
Çınardere Köyü Site Yönetimi olarak bu buluşmalara ve kavuşmalara aracı ve sevinçlerine ortak olduğumuz için bizde mutlu olmaktayız.
Orhan SELVİ
01 Temmuz 2016