Ana Menü
Serbest Kürsü

duygu ceylan erdoğan (istanbul) - 05.02.2024 12:00:00

Merhaba, benim anneannem dedemle evlenip 1950 yılında Selvievo‘dan Bursaya göç etmişler. Burada aldıkları soyisimleri Zülam. ismail Zülam ve Meliha Zülam. Bursada fırçacılık yaparak geçimlerini sağlamışlar. onların herhangi bir akrabalarına ulaşmam mümkün olur mu acaba

Cavit Doğan (Çınarköprü Biga) - 29.05.2023 12:00:00

Çınarköprü Köyünden Çeçen Hacer Hanımın kızı Çeçen Saadet Doğan Hanımın (Ö:1988) torunuyum. Babam rahmetli Hafız Cihan Doğan’dır. Ö:2014 Sitenizde adı geçen Hasan Barıtlu ve rahmetli babası Ehya Bey (Barutlu) dayım olur. Kendilerini tanıma şansım oldu. Ehya Bey köyün ve Dimetoka bölgesindeki Çeçenlerin Beyidir. Kendisini rahmetli babamla sık sık ziyaret ederdik. Bir ziyaretimizde babama söylediği “Evlat mal mülk para hepsi el kiriymiş. Biz de onları yıkayıverdik, gitti” sözleri hafızama kazınmıştı. Dimetoka’lı Çeçenler Diş Hekimi Hüseyin Başoğlu, Annesi Süheyla Başoğlu (teyzem olur),

Mehmet Levent Melik (Urfa) - 24.04.2022 12:00:00

Urfa Gelincik köyünden selamlar. Sitenizi çok beğendim, üyeliğimi kabul etmeniz benim için onurdur, Umarım tanışma fırsatı da olur. Urfa‘da bir kardeşiniz olduğunu bilin. Selam ve saygılarımla

Ali yıldız (Mersin) - 06.11.2018 12:00:00

Öncelikle selamlar.Vitiligo hastalığı için ücretsiz krem verdiğinizi duydum doğrumudur. CEVAP : Evet Doğrudur.Almanız için yayınladığımız ilanın altında ismi yazılan arkadaş ile irtibat kurmanız gerekmektedir.

Rıdvan Mutlu (Servi (Bulgaristan)) - 17.01.2018 12:00:00

Tekirdağ Saray‘da okulu da bulunan Ali Naki Erenyol araştırması için görüşmek istiyorumç

Halis Yıkar ( Şiir Adamı ) (İstanbul) - 24.06.2016 12:00:00

Çınardere‘liyim Şiiri Çınardere‘liyim şükür bin kere Sevgi tohumları ektik her yere Kim emek verirse duacıyız biz Saygı duyulsun helal akan tere Kültürün odağı bizim köyümüz. Ufuklar aydınlık, açıktır önümüz. Şair Halis Yıkar

Telat Gözsüz (tuzla/ist.) - 05.06.2016 12:00:00

Ramazan Ayı‘nın milletimin birliğine, mazlumların kurtuluşuna, insanlığın huzur, barış ve hidayetine vesile olmasını dilerim.... Tüm köy halkının ramazan ayı mübarek olsun.tltgzsz...

Telat Gözsüz (ist.tuzla) - 31.12.2015 12:00:00

Yeni bir yıla girerken sevgi ve barış diliyorum. Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla.. Nice Yıllara! Köyümün güzel insanları.

Telat GÖZSÜZ (Tuzla / İSTANBUL) - 17.3.2015 00:00:00

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. Yıldönümü kapsamında; Büyük Türk milletinin varlığı ve bağımsızlığı için başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber. M.Akif ERSOY

HALİS YIKAR (İstanbul Küçükçekmece S.çeşme) - 30.10.2014 00:00:00

``HER YERE GELİR ULAŞIR HAKKANİYET- ADAM GİBİ YAŞANIR- İNSAN GİBİ UYGULANIRSA CUMHURİYET.`` HALİS YIKAR

Sen de Yaz
Ziyaretçi Defteri

duygu ceylan erdoğan (istanbul) - 05.02.2024 12:00:00

Merhaba, benim anneannem dedemle evlenip 1950 yılında Selvievo‘dan Bursaya göç etmişler. Burada aldıkları soyisimleri Zülam. ismail Zülam ve Meliha Zülam. Bursada fırçacılık yaparak geçimlerini sağlamışlar. onların herhangi bir akrabalarına ulaşmam mümkün olur mu acaba

CEM SERBEST (İSTANBUL) - 10.08.2022 12:00:00

1951 senesinde dedem ve babam selvi den göç etmek zorunda kalmışlar akrabalarımız orda kalmış dedemin ismi MEHMET KENARCIOGLU AKARABALARIMA VE ONUN GERİDE KALAN ÇOCUKLARINA SELAM OLSUN

Onur Şamil KAHRAMAN (Sivas / Şarkışla / Bozkurt köyü) - 07.09.2020 12:00:00

Sivas‘ın Şarkışla İlçesine Bağlı Bozkurt köyündeniz. Rikhoy sülalesine mensubuz. 1930 yılından bu yana Kocaeli‘de ikamet etmekteyiz

Selman Kaya (Bolu) - 12.05.2017 12:00:00

BENİM KÖYÜM Baharda şenlenir bağı, bahçesi Kokusu başkadır benim köyümün Unutturur adama gamı, kederi Havası başkadır benim köyümün XXX Akşam olur herkes döner evine Can kurban inan ki benim köyüme Gülabi‘nin torunları derler bizlere Özü başkadır benim köyümün XXX Yeşil yeşil meşeleri var dağında Meyve ağaçları çiçek açar bağında Her çeşit otlar yeşerir toprağında Yeşili başkadır benim köyümün XXX Köyümün kenarından akar çayı Kıvrım kıvrım dolanır sular tarlayı Unuttum sanma orda olmayı Dostluğu başkadır benim köyümün XXX Yaz gelince çıkarlar yaylaya Gurbetçiler hasretle döner sılaya Benden selam olsun Aziz Ağa‘ya Sevgisi başkadır benim köyümün İbrahim SEVİNDİK

ahmet çetin (TEKİRDAĞ) - 07.03.2017 12:00:00

BEN TEKİRDAĞ BANARLI KASABASINDAN YETİM HASANLARDAN AHMET KÖYDE AKRABALARIMIZ VARMIŞ GÖREN VARSA TANIŞMAK SOYUMUZ HAKKINDA BİLGİ ALMAK İSTERİM, SAYGILARIMLA

Nazmi Koyuncu (İstanbul) - 1.8.2015 00:00:00

Osman Usta, Gülseren Dönmez ve Fikri Kaan Bebeğe Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Ailesi ve yakınlarına Mevlam sabır versin. Başınız sağolsun.

Yusuf Ziya Yılmaz (Biga Merkez Cihadiye Köyü) - 23.6.2015 00:00:00

Kardeşlik duyguları içerisinde köy halkıyla birlikte düzenlemiş olduğunuz hayır ve etkinlik çok güzel oldu. Emeği geçenleri kutluyorum. Şahsen çerkes olduğumdan, yıllar sonra Çınardere`de bir çeçen gösterisi izlemiş olmak beni dahada mutlu etti. Saygılar sunarım.

Ender Atalay (Çanakkale) - 21.6.2015 00:00:00

Fatih İbiş ve eşi Meltem İbiş Biga yolunda trafık kazası gecirmiş olup Fatih İbiş`in durumu iyi eşi Meltem İbiş`in bacagında kırıklar vardır. Pazartesi günü ÇÖMÜ Arastırma Hastanenesınde amelıyat olacaktır herkesın dularını beklıyoruz.

İlhan Sert (Biga) - 21.6.2015 00:00:00

Sayfayı hazırlayanları kutluyorum. Profesyonelce hazırlanmış. Ayrıca sanatın farklı dallarından çok sayıda başarılı ve eğitim almış insanların köyünüzden çıkmış olması bende hayranlık uyandırdı. Herkesi kutluyorum.

Nazmi Koyuncu (İstanbul) - 16.4.2015 00:00:00

Hakkın rahmetine kavuşan Mustafa İBİŞ ve Bedriye GİRGİÇ`e Allahtan rahmet,kederli ailelerine sabırlar diliyorum. Makamı ali, mekanları cennet olsun. Her iki aileninde başı sağ olsun

Naci Güner (İstanbul) - 11.2.2015 00:00:00

S.A Ben Sivas, Şarkışla, Çeçen Bozkurt Köyündenim. Rikhoy teyp`indenim. Köyünüzdeki akrabalarıma çok selam ederim. Facebookta Borz Emir olarak beni eklerseniz sevinirim. Saygılar.

Nazmi Koyuncu (İstanbul ) - 2.2.2015 00:00:00

Bedriye abla ve orhan abiye gecmis olsun dileklerimi sunarim Nazmi koyuncu

Halis Yıkar (İstanbul Küçükçekmece S.çeşme) - 30.10.2014 00:00:00

YETER Kİ Uyan gaflet uykusundan, edebini takın. Dayan sabret dertlerine, etrafına bakın. Sakın asma suratını, huzur sana yakın. Yeter ki tebessümlere, uzak olma sakın HALİS YIKAR (ŞİİRADAMI)

Fatma Mutay (Çanakkale) - 5.9.2014 00:00:00

Kurmuş olduğunuz sitenizi çok beğendik. Güncel haberler olsun diğer konularda çok güzel bilgi edindik.Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Yeni seçilen köy muhtarımıza da görevinde başarılar diler hayırlı olmasını temenni ederiz. MUTAY AİLESİ (FİRDEVS MUTAYIN KIZI FATMA MUTAY)

Nazmi Koyuncu (İstanbul) - 12.7.2014 00:00:00

Köyümüzün giriş tabelası tek kelime ile mükemmel olmuş, yapanların ellerine sağlık. Hayır cemiyetimiz de köyümüze yakışır şekilde icra edilmiş. Bu işlerin oluşumunda öncülük yapanlardan da bunlara yardım edenlerden de Allah razı olsun, yapılan her iş güzeldir. Saygılarımla

Fikret Uçar (Kırklareli) - 13.3.2014 00:00:00

Selvi ailesinin basi sagolsun allah rahmet etsin insallah

Nazmi Koyuncu (İstanbul) - 12.3.2014 00:00:00

Nazım SELVİ abimizin mekanı cennet olsun cenabı allah günahlarını af eylesin. Acılı kederli ailesinede baş sağlığı diliyorum KOYUNCU AİLESİ

Nazmi Koyuncu (İstanbul) - 4.3.2014 00:00:00

Gökçe SELVİ ve Hakan ATAKAN kardeşimize ömür boyu mutluluklar dilerim herşey gönlünüzce olsun. Saygılarımla.......

Mehmet Say (Adana) - 14.10.2013 00:00:00

Merhabalar, Sitenizi inceledim. Köyünüze ve geçmişinize sahiplenmeniz çok hoşumuza gitti. Rahmetli dedem ler ecdadımızın Ösmanlı tarafından Türklüğü ve müslümanlığı yayması için muhacir olarak balkanlara gönderildiğini anlatırlardı. Ama bu her zaman anlatımda kaldı. Detaylı araştırmak istedim ama bir türlü zaman ayıramadım. Hatta 1987 yılında Edirne de asteğmen olarak vatani görevimi yaparken araştırmayı çok istedim ama derinlemesine yapamadım. Dedemler, aklımda kaldığı kadarıyla, 1951 yılında Şumlu,Deliorman taraflarından ( Bulgaristandaki Omurtak köyünden ) Önce Sinopa,Oradan Niğde,İstanbul ve babam 1962 senesin de Adanaya işi icabı geldiğinde ben 1963 yılında Adana da doğmuşum odur budur Adana dayız. Adanalıyız ve bunu söylemekten çok büyük keyif alıyorum. Burada çok fazla muhacir köyleri var. Çukurova insanı çok sıcak kanlıdır. Muhacirler bura da sayılır ve sevilirler. Örnek davranışlara sahip insanlar olarak yorumlanırlar. Kökenimizi doğru bilgilerle araştırmak isterim. Bunun için doğru kaynaklar önerebilirseniz memnun olurum. Saygı ve sevgilerimle Mehmet Say

Can Uysal (Eskişehir) - 8.10.2013 00:00:00

Bizler yeni nesil olarak köyümüzden, insanlarımızdan bihaber olarak yetişiyoruz maalesef. Bizlere tek tek ulaşarak köyümüz hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan başta Orhan Selvi abimiz olmak üzere sitenin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım. Elinize,yüreğinize sağlık..

Sen de Yaz
Sayac



İstatistikler Yükleniyor ..!

Anzaklı Ömer 15.03.2013

Çanakkale Savaşlarının Anısına :

Türk olmanın nasıl bir şey olduğunu unutanlara hatırlatmak  ve TÜRK olmanın tadına varmak için ,LÜTFEN ! dikkatlice okuyunuz…..

Anzaklı Ömer'în Hikayesi ;

Bu hakiki hikayeyi aktaran, sayın Dr. Ömer Musoğlu 85 yaşındadır ve halen MODA/ İstanbul'da oturmaktadır.

Anzaklı Ömer'in Hikayesini 1957 Yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olup ihtisas yapmak üzere ABD'ye giden doktor Ömer Muşluoğlu, görev yaptığı hanede başından geçen çok enteresan bir hadiseyi şöyle anlatıyor:

Amerika 'ya gittiğim ilk yıllar.. New York'da Medical Center Hospital'da görev almıştım. Fakat vazifem kan almak, kan vermek, serum takmak, elektrokardiyografi çekmek gibi işler.. Hastaya o kadar önem veriyorlar ki yeni doktorlar hemen direkt olarak hasta muayenesine, tedavisine verilmiyor. Diğer zamanlarda da laboratuarda çalışıyorum. Bir hastaya gittim. Yaşlıca bir adam, tahminen yetmiş beş yaşlarında..

-Kan vereceğim kolunuzu açar mısınız?" dedim.

Adamcağız kanserdi ve aynı zamanda kansızdı.. Kolunu açtım, baktım pazusunda bir Türk bayrağı dövmesi var. Çok ilgimi çekti, kendisine sormadan edemedim:

-Siz Türk müsünüz?

-Kaşlarını yukarıya kaldırarak "hayır" manasına bir işaret yaptı.

-Ama ben hala merak ediyorum. "Peki bu kolunuzdaki Türk bayrağı nedir?"

-Aldırma öylesine bir şey işte, dedi.

Ben yine ısrarla:

-Fakat benim için bu çok önemli, çünkü bu benim milletimin bayrağı, benim bayrağım...
 
Bu söz üzerine gözlerini açtı. Derin derin yüzüme baktı ve mırıltı halinde sordu:

-Siz Türk müsünüz?

-Evet Türk'üm...."

İhtiyar gözlerime tanıdık bir göz arıyor gibi baktı.. Anlatmaya başladı:

"Yıl 1915. Çanakkale diye bir yer var Türkiye'de.. Orada savaşmak üzere bütün Hıristiyan devletlerden asker topluyorlardı. Ben, Avustralya Anzaklarındanım. İngilizler bizi toplayıp dediler ki:

-Barbar Türkler Hıristiyan dünyasını yakıp yıkacaklar. Bütün dünya o barbarlara karşı cephe açmış durumda.. Birlik olup üzerine gideceğiz. Bu savaş çok önemlidir.

Biz de inandık sözlerine ve savaşmak isteyenler arasına katıldık.. Beynimizi yıkayan İngilizler Türklere karşı topladığı askerlerin tamamını Çanakkale'ye sevk ediyormuş. Bizi gemilere doldurup Mısır'a getirdiler, orada birkaç ay talim gördük, sonra da bizi alıp Çanakkale'ye getirdiler.

Savaşın şiddetini ben ilk orada gördüm. Öyle ki denize düşen gülleler suları metrelerce yukarı fışkırtıyor, gökyüzünde havai fişekler gibi geceyi gündüze çeviriyordu. Her taarruzda bizden de Türklerden de yüzlerce insan hayatının baharında can veriyordu. Fakat biz hepimiz Türklerdeki gayret ve cesareti gördükçe şaşırıyorduk. Teknolojik yönden çok çok üstün olduğumuz gibi sayı bakımından da fazlaydık. Peki onlara bu cesaret ve kuvveti veren şey neydi? İlk başlarda zannediyordum ki İngilizlerin bize anlattığı gibi Türkler barbarlıktan böyle saldırıyorlar. Meğer bu barbarlıktan değil, kalplerindeki vatan sevgisinden kaynaklanıyormuş.

Biz karaya çıktık. Taarruz edeceğiz, bizi püskürtüyorlar.. Tekrar taarruz ediyoruz, bizi gene püskürtüyorlar. Tekrar taarruz ediyoruz..

Derken böyle bir taarruzda başımdan yediğim bir dipçik darbesiyle kendimden geçmişim. Gözlerimi açtığımda kendimi yabancı insanların arasında buldum. Nasıl korktuğumu anlatamam. İngilizler bize Türkleri barbar, vahşi kimseler olarak tanıttı ya... Ama dikkat ettim, bana hiç de öfkeli bakmıyorlar, yaralarımı sarmışlar. İyice kendime gelince bu defa çantalarında bulunan yiyeceklerden ikram ettiler bana. İyi biliyorum ki onların yiyecekleri çok çok azdı. Bu haldeyken bile kendileri yemeyip bana ikram ediyorlardı. Şok olmuştum doğrusu..
Dedim ki kendi kendime:

-'Bu adamlar isteseler şu anda beni öldürürler, ama öldürmüyorlar... Veyahut isteseler önceden öldürebilirlerdi.. Halbuki beni cephenin gerisine götürdüler..' Biz esirlere misafir gibi davranıyorlardı. Bu duygularla 'Yazıklar olsun bana' dedim. 'Böyle asil insanlarla ben niye savaşıyorum, niye savaşmaya gelmişim? Bu İngiliz milleti ne yalancıymış, ne kadar Türk düşmanıymış' diyerek pişman oldum.. Ama bu pişmanlığım fayda etmiyor ki... Bu iyiliğe karşı ne yapsam diye düşündüm durdum günlerce.. Nihayet bizi serbest bıraktılar. Memleketime döndüm. İşte memlekette Türk milletini ömür boyu unutmamak için koluma bu Türk bayrağı dövmesini yaptırdım. Bu bayrağın esrarı bu işte.."

Benim gözlerim dolu dolu ihtiyara bakarken o devam etti: Talihin cilvesine bakın ki, o zaman ölmek üzere iken yaralarımı iyileştirerek, sıhhate kavuşmama çaba sarf eden Türkler idi. Şimdi de Amerika gibi bir yerde yıllar sonra yine iyileştirmeye çaba sarf eden bir Türk... Ne garip değil mi? Avustralya'dan Amerika'ya gelirken bir Türkle karşılaşacağımı hiç tahmin etmezdim. Siz Türkler gerçekten çok merhametli insanlarsınız. Bizi hep kandırmışlar, buna bütün kalbimle inanıyorum. Peşinden nemli gözlerle

-Bana adınızı söyler misiniz? dedi.

"Ömer" cevabını verdim.

Merakla tekrar sordu:

-Peki niçin Ömer ismini vermişler sana?"

-Babam Müslümanların ikinci halifesinin isminden ilham alarak bana Ömer adını vermiş.

-Senin adın Müslüman adı mı?

Ben

-Evet, Müslüman adı" deyince yüzüme baktı,doğrulmak istedi. Onun yatakta oturmasına yardım ettim. Gözleri dolu doluydu. Yüzüme bakarak dedi ki:

-Senin adın güzelmiş. Benim adım şimdiye kadar Josef Miller idi, şimdiden sonra "Anzaklı Ömer" olsun.
 
-"Olsun" dedim.

-"Peki doktor beni Müslüman eder misin? Müslüman olmak zor mu ?"

Şaşırdım, nasıl da birdenbire Müslüman olmaya karar vermişti. Meğer o bunu hep düşünüyormuş da kimseyle konuşup soramadığı için gerçekleştirememiş..

-"Tabii" dedim.. "Müslüman olmak çok kolay." Sonra kendisine imanın ve İslam'ın şartlarını anlattım, kabul etti. Hem kelime-i şahadet getiriyor, hem de ağlıyordu.. Mırıldandı:

-Siz Müslümanlar tespih çekersiniz, bana da bir tespih bulsan da ben de yattığım yerden tespih çekerek Allah'ımı ansam olur mu?

Bu sözden de anladım ki dedelerimiz savaş esnasında Hakk'ı zikretmeyi ihmal etmiyormuş. Hemen bir tespih bulup kendisine getirdim. Hasta yatağında tespih çekiyor, biz de tedavisiyle ilgileniyorduk. Bir gün yanına gittiğimde samimi bir şekilde rica etti.

-Beni yalnız bırakma olur mu?"

-Ne gibi Ömer amca?

-Ara sıra gel de bana İslamiyet'i anlat!.. Sen çok güzel şeylerden bahsediyorsun. O sözleri duydukça kalbim ferahlıyor." O günden sonra her gün yanına gittim, bildiğim kadarıyla dinimizi anlattım. Fakat günden güne eriyip tükeniyordu. Kaç gün geçti tam hatırlamıyorum, hastanenin genel hoparlöründen bir anons duydum;

"Doktor Ömer, lütfen 217 numaralı odaya gidin!

Hemen yukarı çıktım. Ömer amcanın odasına vardığımda gördüğüm manzara aynen şöyleydi: Sağ elinde tespih, açık duran sol kolunun pazusunda dövme Türk bayrağı, göğsünde imanı ile koskoca Anzaklı Ömer son anlarını yaşıyordu. Hemen başucuna oturdum, kendisine kelime-i şahadet söylettirdim, o şekilde kucağımda ruhunu teslim etti...

Bir Çanakkale gazisi görmüştüm. Yıllar sonra da olsa Müslüman Türk Milletine olan sevgisi sayesinde kendisine iman nasip olmuştu. Ne yalan söyleyeyim, ağladım... "

Madem ki; düşünceyi zindana koymayan, hakikat sevgisini zincire vurmayan bir millet, o cesur ve adil Türkler var, üzerinde hakikatin, adaletin ve hürriyetin hüküm sürdüğü bir güneş ülke neden vücut bulmasın..."



Üye Girişi
Biga`da Hava Durumu

BIGA

Anket
Web Sitemizi Beğendiniz mi ?

YukariCik